Birkaç haftadır bir garip durum hissediyorum, böyle mi diye düşünüyorum olmaz deyip geçiştiriyorum. Bir laf çarpma, bir laf sokuşturma, bir tersleşme deriz ya öyle bir durum. Dünya ile bizim yöneticiler arasında. Özellikle Amerika ve İngiliz basını aracılığıyla bir laf sokma. Sonra yöneticilere sorma. Sonra Basın sözcüsü aracılığıyla yorumlu bir yorum yok değişi. Sonra af altında kalmama çırpıntısı, kara propaganda lafları filan cevap yok. Olayların altında kalış.
politika
Biraz dış politika ile ilgili ve biraz da objektif bir bakış sahibiyseniz siz de bunu farketmiş olmalısınız. Tarafsız olmanız bile gerekmiyor. Bir yerlerden sıkı bir şekilde sokak ağzıyla çakıyorlar. Çaktıkları yetmiyormuş gibi sonra da biz vurmadık dercesine sağı solu seyreder pozisyonda etrafınızdalar.
Dış işleri Bakanlığımızın durumu son günlerde uzaktan bana öyle geliyor. Ciddi basın organları da bu durumun hem aktörü hem seyircisi hem de yorumcusu rolleriyle bu oyunun parçası.
İlk önce basit bir küçük haberle başlayan bu olaylar bana Kenya, Somali, Mısır, Libya, Suudi Arabistan, Katar, İsrail, Suriye, Irak, İran denklemlerinin içinde yer alan Türkiye gibi bir çarpan gücünün nasıl sıfıra yaklaştırılacağı ve tesirsiz eleman haline sokulacağı operasyonudur.
Bu operasyonlar yıllarca ortaya koyduğumuz denge ve dengeli yavaş değişkenli dış politika pozisyonumuzu terk edip hızlı aktif ama silahlı terörist radikal İslamcı guruplara yakın politika izlediğimize batının inanması bunun aksi fikrinde bizim tarafımızdan iddia edilmesine de iç politik nedenlerin ve seçimlerin yaklaşıyor olmasının engellemesidir.
Kırıcı ve yıkıcı daha zor bir pozisyon oluşmadan Türkiye bu olayları okumalı erken önlemi almalıdır. Bu olayları arka arkaya dizip ortaya koyarsak bundan sonra oluşacak kirlilikte ellerin temizlenmesi daha zor ve uzun zaman alacak duruma gelmiş olabilir. Yeni bir yol haritası isteniyor olabilir.
Bu dünya düzeninde kapılacak sandalye sayısının azlığı dolayısıyla bütün oluşan iyi senaryoların anında kötü sonla bitmesidir.
Bayram hızıyla atlamış olsak da önümüzde bu soru var.
