Okyanusun duvarlarla çevrili kenti. Yüreği. Yüreği çizen biraz acı severlik bile olabilir derin bir çizik gönderdiği. Bir hoş geldin bile demeden seçtiği gönderdiği bilmediği kutunu aç kendin gör bilmiyor o bile ne olduğunu hediyenin.
Dili bile bilinmiyor. Hediyenin türü o da belirsiz.
İki saat fazladan geçmiş oluyor günden. Yağmur yağıyor. İçinde çisilti, içinde damlalarında müzik.
“Gelecekten umudu kalmayan adamların işidir geçmiş.”
Güneşin gelmesine daha çok var. Yağmurla o da gelmeyebilir.
Bir çizik daha. Elinde bu kadar yara açan müzikle doğru mu? Doğru mu onca güçle sallanması daha derin dercesine yaralar daha derin olsun vazgeçmezliği.
Damlaları camlara geldikçe saymak, güneş gelsin gelmesin şimdi kaç oldu?
Verin hüzünleri verin. Damlalar sayıldı. Yeniden çalarmısın?