Avrupa ekonomik krizde. Doğru yanlış bir şeyler oldu. Avrupalılar beğenmedikleri ama kendi seçtikleri bir yoldan giderek çamura saplandılar. Şimdi patinaj yapmakta olan tekerleklerin çamurdan kendi kendine çıkmasını ve üstlerine çamur lekesi bulaşmasın diye de aracı kurtarma işlemine katılmayıp, cadde ve sokaklarda toplanıp meydanlarda yürüyerek bir şeyleri protesto ederek bu işten sıyrılmayı düşünüyorlar.
Avrupa ekonomisi ise tatlı ve kazançlı yollardan buralara nasıl geldiğini biliyor ama itiraf etekten çekiniyor.
Ve bana göre bu virüs Avrupa’nın kanına hangi şartlarda ne zaman girdi ve ne oldu da kan da yıllarca uyuyan bu hastalık şimdi atak yaptı.? Onu anlatayım.
Bu hastalığın temelinde bir değil iki virüs var.
Birincisi emeklilik ile ilgili.
Siz bir işçi ve işverenden her ay bir para alacaksınız ve bunu gelecekte ona ödeyeceğinizi söyleyip onun adına tasarruf edeceksiniz. Ve bunu ondan daha iyi yaptığınızı, yapacağınızı söyleyip bu paraları anlattığınız şekilde tasarruf etmeyip kullanacaksınız.
Sonra ödeme zamanı gelince ödemeleri aynı şekilde kandırdığınız başka bir işçiden ve onunla birlikte o işçinin işvereninden alıp ödemeyi yapacaksınız. Saadet zinciri kırılır. Kırıldı. Kırılmak üzere… Bir.
İkincisi daha da vahim. KDV ve ÖTV benzeri vergiler.
İlk elden yüksek kazanandan çok vergi alamayıp, ara üretici ile son tüketiciden bu vergiyi alarak çok kazananı rahatlatma vergisi.
Son tüketici de az kazanan olunca da bu vergiyle yaşayan devletlerin artık vatandaşa yükleyecekleri yükün onları çökertmesi.
Doğru yanlış benim düşüncem bu. Bunu Avrupa’yı yönetenler de biliyor da itiraf edemiyorlar gibi geliyor.
Hastalığın Amerika ve çevresini sarması da an meselesi gibi geliyor.
Sosyal refah hikayeleri çöküyor mu ne?
