Taraftar olduğun takımın maçına gittin. eBiletini almışsın tabii. Kim olduğun belli. Sırtın kaşındı. Sol elinle sırtını kaşımaya çalıştın, olmadı. Sağ elini uzattın zar zor parmaklarının ucu ile değebildin, neyse olmadı ama kaşıdın gibi.
Maç bitti. Stadı terkederken koluna iki kişi girdi. Seni karakola götürdüler. Efendim o yaptığın hareketle Bilmem Ne Partisini (BNP ) protesto ederek siyasi bir hareket de bulunmuşun bilmem kaç yıl hapis istemiyle dava açılacakmış, bunun için soruşturma açılmış ifade verecekmişsin, veriyorsun, savcıya yeniden ifade verecekmişsin, veriyorsun. Kaşındım efendimden kaşındım ulan ne var a… kadar her yolu deniyorsun. Maçtan sonra birkaç yıl evine dönemiyorsun.
Döndün ya. Birileri soruyor sana.
Hangi takımı tutuyorsun.
Gelenler geldi yine değil mi?
En iyisi ne bilet almak, ne maça gitmek.
Kahveye bile gitmeyip maçı radyodan dinlemek. Minik bir radyo ıssız bir ağaç altı. Arada dilinden kaçan bir düttt sesimi.
Demek ki, neymiş.
Taraftar bile olmamak lazımmış.
Demedi demeyin.