Yolda köprüyü geçerken ellilerin üstünde krem montuyla bir adamın otostop yaptığını gördü. Bu saat de, yani öğle sıcağında bir adamın otostop yapması enteresan geldi. Sağa yanaşarak yavaşladı durdu. Aynadan adamın onun durduğunu görünce koşmaya başladığını gördü. Aracı geri sürmeye karar verene kadar adam köprüyü bitirip arabaya ulaşmıştı bile. Bu sıcak ta koşunca nefes nefese kalmıştı ama mutluydu. Taksi bulamamıştı, Eskişehir yoluna gitmesi lazımdı. Bir taksı buluncaya kadar bile gitse olurdu.
Yolu o tarafaydı. Kabul etti.
Adam araca bindi. Sakinleşmeye çalışıyordu ama heyecanlıydı. Yol kalabalıktı ama orta da taksi filan yoktu her nasılsa. Eşinin işyerinde yirmi yılını doldurma törenine gidiyordu. Tören onu heyecanlandırıyordu ama daha önemlisi o törene yetişemiyor olmak daha da heyecanlandırıyordu muhakkak. Sakin olması için bir şey yapamıyordu. Adamı dinliyor, bir taraftan da biraz daha hızlı gitmeye çalışıyordu. Adamın söylediği yere yaklaşırken adam abartmadan ama çokça teşekkür ettiğini yineledi. Alt geçitin altına yaklaşıp durduğunda adamın tekrar tekrar teşekkür ederek kapıyı kapatıp, hızla ve sevinçle merdivenleri yaşından beklenmeyen bir hızla tırmandığını gördü.
Adamın yetişip yetişmediğini bilmiyordu.
Yetişti. Ben biliyorum.
O adam bendim. Koştum ve yetiştim. Sıcak ve yol çok önemli değildi.
Yetiştim. Töreni gördüm. Eşimle ve bizle beraber olan arkadaş dost ve akrabalarımızla birlikte törendeydim.
Eşimin Sertifikasını alırken oradaydım. Çok gurur dolu güzel anlar yaşadım.
O törene bizimle birlikte olmak için gelen, bizimle birlikte olmak istediklerini ama bir nedenle gelemediklerini söyleyen dostlarımıza, arkadaşlarımıza ve benim o törene yetişmemi sağlayan genç emniyet mensubu arkadaşa çok teşekkür ederim. Teşekkürler…
Yaşlı otostopçu…