Samanlıkta tavuklara ne kadar anlatırsan, ne anlatırsan, nasıl anlatırsan… Tavuklar, senin anlattığına karşılık olarak seni dinler pozisyonu alsalar bile, büyük ihtimalle “Az sonra yem atar bu.” diyerek en yüksek düşünceleri bu olacaktır. En gelişmiş olanı o olabilir. Sıçmayı bile kesmezler. “He, öyle.” Gıdaklaması, senin algında o olsun, öyle kal.
Ortamı değiştir. Tavukları en zekilerinden seç, yeri beş yıldız otel yap. Daha ileri götür. Aklına ne gelirse hayal et, orada olsun. Onlara en düşük konuyu, mesela yeme katılan yeni ürünü anlat. Şöyle böyle, sorunlarının olmayacağından, kırk beş elli gün değil, altmış yetmiş güne kesileceklerinden dem vur, bahset.
Değişen hiçbir şey olmayacaktır. Anlattığın kuantum ile ilgili olsa bile, o bile senin onlara sadece yem vermekle ilgili rutinlerine bir gönderme olacaktır. Belki bir nebze ilgilerini çeker; o da hayat sürelerini ilgilendiren en önemli şey olsa bile…
Senin onlara ulaşımın bu kadar.
