Bir şeyler daha yerinde dururken varken daha lime lime edilmemişken güzelken olurken yok olmamışken elinizdeyken bir şeyler yapmak varken yapmamak. Yapmak üstünkörü.
Olur ya yapmak dibine kadar olacağı gibi ne gerekiyorsa ne kadar gerekiyorsa gerekmiyorsa bile daha fazlasını yapmak.
Sizi devirecek yıkacak incitecek gecelerce uyutmayacak çok değil belki bir gece bir saat bir kahve yudumu zamanı kadar içinizde ne kaldıysa varsa empati vicdan iç duyumu o kadar bile olsa pişmanlığı utanmayı kendinizden sadece sizin bildiğiniz kendi kendinize tüh bee demeyi bir anda yok etmek karşılaşmamak yenmek. Epeydir rast gelmediğimiz halde bunu dilemek istemek. Ve bundan bunlardan korkuyor olmak ya yoksa hiç kalmamışsa.
İnsanlığı canlığı kankalığı var olmayı arkadaşlığı dostluğu akrabalığı düşmanlığı bile tadında sinsilik taşımayan olduğu gibi bire bir kor kora delikanlıca kavgayı mertliği içine ne giriyorsa ne kadar alabiliyorsan ne kadar yerin varsa ne kadar yer ayırıyorsan ne kadar yaşatabiliyorsan sığdırıyorsan kabul ediyorsan ne kadar can suyu vereceğin fidanın varsa yüreğinde içinde.
Üzülme hepsi geçecek elinden hiçbir şey gelmiyorsa bile yaslanmayı dayanmayı dayanmasa bile yaslanmayı yaslanmasına düşmemesine bir nefes daha temiz ciğerin taa dibine kadar olmasa bile bir nefes nefes bile denmez içinde oksijeni kalmamışlıkta bir soluğu hırıltılı hadi al bu sana iyi gelecek gülümsemesiyle bir daha bir daha diyebilmeyi der gibi yapmayı.
Daha hiçbir şey olmamışken fil girmemişken züccaciyeci dükkanı kılıklı hayatlara bir şeyler kırılmamışken yıkılmamışken hiçbir şey yırtılmamışken özenle örtülmüş örtüler.
Başka türlü yaşıyor olmakta bana ne yaa. İçinde olmayanla.
İnsan olmak bir seçimdir seçebilmek de.