Bir çizgi film hatırlarım yine vardır bir yerlerde duruyordur pek rastlaşmıyoruz Road Runner.
Hep tuzak kuran bir tilkisi yem koyan tuzaklara bir türlü yakalanmayan şans daha çok tilkiye gülen tilkinin düşündükleri tilkinin başına gelen. Bir şaşkınlık edasıyla tilkiye bakan bu neden oldu diye bile düşünmeden yiyeceğini tilki tarafından tuzağa düşsün diye konulan yiyeceği tilkinin başına gelene bakıp bakıp tüketip bip bip sesiyle uzaklaşan kahraman.
Bu günler aynı gibi tuzak üstüne tuzak kurulan tuzağa kendi yakalanan tilkiler ve bip bip sesleriyle dolaşan roadrunnerlar.
Kendini Road Runner tilki zanneden bir sürü kendi filminde baş rol oynayan tip tipler.
Belki o film oskar almıyor oynayanları tanımıyoruz rast geliyoruz korana mesafesinden biraz yakın geçiyorlar yanımızdan kenarımızdan oynamıyor bile bir yerlerde canı sıkılan biri sıkı canı biraz gevşesin diye aradığında sizi laf arasına yerleştirip konuya dokunup anlatmıyor öyle kırık dökük yavan değersiz denk gelmeyen cinsinden öyle denk gelen bir hikaye sahibi bir daha başına geleni hatırlasa bile anlatmaz kıvamında.
Road Runner lar her neyse duası koruyanı nazarı neden denk geliyorsa nasıl kurtuluyorsa tuzaktan nasıl başına taş dokunmuyorsa bıçak kesmiyorsa tenini hangi rüzgar hangi yaprak hangi kuş dokunuyorsa hikayenin sonu hep inanılır gibi değil.