Ben yapmadım ben yapmam denilip durulur. Avrupa birincisi binlerce altın evler arabalar ikincisi olimpiyat birincilikleri filan hep söylerler aradan bir süre tezgah bu öyle bir şey yok bunu anlamlı bulurlar sanki zorla tabanca zoruyla oralara çıkarılmış oralara oturtulmuş bunları hiç bilmiyor gibi kim nasıl yaptıysa. Bunu bir de o çok sevdikleri bayrakla filan yaptıkları yaptırdıkları şovlarla.
Doping özellikle Türkiye de doping yapmak bir çete bir örgüt işi olup bireysel olarak yapılmaz yapılamaz. Bu bir çetenin çetelerin işidir. İlacın gelmesi kullanılması ikna edilmesi Türkiye sınırları içinde ki karşılaşmalar dereceler antremanlar hep bir çete işidir öyle göz yumulur. Böyle olduğundan belli yerlere belli gözü kapalı kişiler bu yüzden oturur.
Atletizm böyle diğer dallar değil mi?
Kazandıklarında madalya aldıklarında tepemize çıkmayı evet biz çıkartıyoruz oradan bir hava bir aşağılama şimdi hayır ben yapmadım yok öyle bir şey komplo bu demek aylarca yıllarca bir sistem olup yaşanmış şeyleri bir an olmuş gibi bir komplo gibi anlatmalar.
Kazandıklarında bizim çoşkumuza mühtehzi bakışlarla siz inanıyormusunuz buna bakışlarına haklılık kazandırmanın ne iyi yanı var olabilir? Bundan sonra gerçek olana bile yüreğimizin sen buna da inanma dürtmesine ne yapacağız?
Bisiklet için daha çok bu konulara bakan gözler kalemler şu günlerde yakalanmış olmasalar bile kağıt üzerinde temiz olmasına rağmen Wiggins, Fromme un biyolojik olarak bu şekilde onca izinli astım ilaçlarıyla neden haşır neşir oldukları ilaçların neden o kadar çok kullanıldığı hem de sadece Fransa Bisiklet Turu na denk gelen bu kadar şiddetli astım krizi geçirdiklerini de Mon Farah ve belki de Bold a bile biraz daha dikkatli gözlerle mi bakılmalı.
Hayatımız birilerinin birilerine arka çıkma kötüyü savunma durumunda olmadan şu geçen zamanı kısacık mutlulukları bile tüm çoşkusuyla yaşatmayan ufacık sevinçleri bile bize çok görenler buna değer mi?