Vasat Hayat

Hayatımızın içinde çokça rast gelmişizdir. Biraz sivridirler, biraz hayatın vasatlığının dışındadırlar. Kabul edişleri bildiğimiz yol değildir, daha zorludur, kayalıklıdır, yüksektir, sarptır. Dinlemesi bile zordur yolun hikayesini, bırak gitmeyi. Dünyayı değiştirenler standart değildir bakın. Değiştirmek için gösterdikleri çaba da standart olamaz. Tarih, coğrafyanın keşifleri, sabırla bulunan biyolojik farklılıklar, çeşitler hepsi standart dışı düşünen bir kafanın, kafaların ürünüdür. Vasatlığı, vasat altılığı seven bunu bir onur rafı olarak gören, çıtası bu kadar aşağı çekilmiş toplumumuzda farklıkları suç kabul eden ülkem insanlarının bunu kabul etmesi ne kadar güç tahmin ediyorum. Neden anlatıyorum o zaman bunları? Ben hayallerimi de yazdım, ben düşlerimi de anlattım. O yüzden yoksa bu kadar umursamaz, bu kadar balonlu, bu kadar ben merkezli bir ortamdan sivri uçlar çıksa sivri fikirler oluşabilse bile çok çabuk törpülenip ortalıktan kaybedileceğinden eminim. Milimetrik ölçülmesi gerekenleri parmak ile ölçüldüğü, parmak bile değil göz ile ölçülmüşünü kesin kabul ettiğimiz ortamımızın bize daha mutlu geldiğinden eminim. Ve beni bu kadar olumsuzluğa baktıra nedir diye de sormayın. Gözlüğümü kırdılar yıllar öncesinde o pembe camlı çocuk gözlüğümü. Okuduğum kitapların arasında mı kaldı? Dinlediğim derslerin bitiş zilinde mi düştü yere? Çok mu sevdim memleketimi yakıştıramadım kimseye? Başka bir yere bakarken cebimden mi çektiler? Bilemem artık.