İçinden geçip gittiğimiz bu dünya da her şeyin bir çaresi olduğu bile söylenir. “Dört şeyin dönüşü yoktur” der Hz. Ömer: Söylenen söz, atılan ok, geçmiş hayat, kaçırılmış fırsat. Bir de bu hayatın bumerangları vardır. Ders alamadığımız hatalarımız gibi. Her seferinde aynı şey gelir başımıza. Beni mi bulur hep? Sorduğumuz bu […]
Genel
Serin mi oldu? Yağmur mu başladı dışarıda? Yatağın içinden yorganın altından kafasını çıkarmadan konuştu. Soru sordu. Ben yataktan yeni kalkmış yüzümü bile yıkamamıştım. Camdan bir çıtırtı geliyordu. Güne daha çok vardı. Geceydi zaman daha ışımamıştı ve sabaha varmadan önce o iç titreten serinlik dolmuştu her tarafa, odaya da. Gülümsedim görmedi […]
Çaysımışım kelime böyle, sözlüklerde edebiyat kitaplarında, herhangi bir tiyatro eserinin herhangi bir sahnesinde, radyo tiyatrosu vardı eskiden şimdi var mı bilemem varsa dinlerken bu kelimemsi cümleye rastlamadım, rastlayacağımı da sanmıyorum. Öyle tek kelime ile bu kadar büyük bir duygu anlatılabilir mi ona da pek rastlamadım. Diyebilirsiniz ki sen nerelerde dolaşıyorsun […]
Masa başında üç kişiyiz. Konuşulacak bir şeyler var, ben hakem elbisemi giymiş suskunluğumu cebime koymuş öyle gelmişim. Konuyu başından sonuna kadar biliyorum ama taraf değilim. Hani bir şeyler yemek düşer derler ya öyleyim. Masa bir birlikteliği sorgulayacak, bende gencim onlarda sorgulanır sanıyoruz. Düzelir bozulan bir şeyler, konuşulup ortaya dökülürse. Olmaz […]
Bir gece yarısı, gece yarısını çokça geçmiş sabaha yakın bir uyanıp, buzdolabını aç beni bul, beni ye komutunu alıp, uykulu gözlerle evin içinde onca yolu bir gözü kapalı neredeyse geçip buzdolabından elmayı alıp gecenin sessizliğini bozan bir çatırtıyla ısırdığınızı, ısırmakla o emri yerine getirdiğinizi düşündünüz mü? Düşünmediyseniz şimdi düşünün. Elmanın […]