Bir bilim insanı, bir yazar, eleştirmen, bir televizyoncu, bir filozof, bir gösterge bilim uzmanı, bir yazar, bir figüran, bir profesör, bir ortaçağ uzmanı, bir estetikçi, bir denemeci, bir düşünür, bir araştırmacı, bir kültür ateşesi, bir tarihçi, bir gurme, bir entelektüel aynı uçağa, özür aynı vücuda binmiş yaşamış Umberto Eco adıyla […]
Genel
Çocuklar oyun oynamak için sokağa kaçarlar. Önce izin isterler, verilmez kaçarlar. Büyümek ve ölmek için izin istemezler giderler öylesine büyüdüklerini, öldüklerini hep başkalarından duyarsın. Çocukların oyunlarında kavgalarını bağırtılarını duyarsın sokak duyar şehir duyar. Büyüdüklerini, öldüklerini kimse duymaz. Şehir, sokak bir sessizleşir, bir boynu büküler gözler birbirlerini ağlatmamak için bakmazlar kaçarlar […]
Çocukluğumuzda ölenler hep uzaktı. Bilmezdik öleni kaybetmenin ne olduğunu. Biraz büyüyünce ölüm yakına gelince yani gidenin yokluğunu bir yerimizden koparıldığını hissedince anladık. O zaman büyüdük. Sonra onca başka öğrenmeler. Empati geldi yüreğimize içimize bir yere oturdu. Her duyduğumuz şeye yandı yürek, her gördüğümüze her söylenene, söylenmeyenlere, söylenemeyenlere, anlatanın yalanlarının doğrularını […]
Gecenin ilerleyen saatinde şirketin CEO’su masasında önümüzdeki günlerin ne getireceğini tahmin etmeye çalışıyordu. Ne yapıyordu? Hepimizin yaptığını. Hiç’lerin hesabını yapmaya çalışıyordu. Kırmızı kaç liradır? Sabahın ne değeri vardır? Sabah yıldızı kaç altın eder? Bunlar hiçliğin romantik soruları. Yürek yakmanın şirket için neye mal olur. Gelecek araklamak ne kadar kazandırır? Soruları […]
Dünyayı tanımayı çok istiyordu. Biliyordu gördüğü biraz bildiği gecesi çabuk biten, hep gözlerin izinde yaşadığı bu dünya küçüktü, kopuktu. Büyük dünyadan büyük bir dünya vardı, tanıyacaktı o dünyayı. Güzel değildi yaşadığı olsun. Tanıyacağı güzeldi, öyle biliyordu. Hayat ona vermediği değeri sadece ona değil, o da biliyordu verecekti bir gün ilerde […]