Kötü giden ilişkilerin şiddetle çözülmesi. ”Sen beni seveceksin.” Bir de işaret parmağını sallamak. Buna halk, hakim, polis, çaycı, her kim aklınıza gelirse akraba, dost ,sokakta ki vatandaş hep beraber desteklemek. Kadına ve hayvana şiddet işte bu kısır döngünün ürünü. Haberler de seyredip kızdığımız görüntülere sokakta görünce, duyunca fısıltıyla anlatılırken görmemiş […]
Daha çok kimseye yakışmadı bu kelime. Cuk oturur hiç potu yok. Çok özlemiş olmalıyım. Yara daha çok acıtıyor. Büyüyor olmalı. Eksiklik bir yara mı yoksunluk, yoksun. Gecelerin arasında bir rüyada seni bunca yıl anca o kadar uzak bir dokunuş. Rüyama da gelmedin anlayacağın oturup karşıma acıyan yerleri deşip biraz daha […]
Paris sabahına benziyor. Paris’in sızıntılı, söylenen ağız içinde anlaşılmaz mırıltılı bol “ r”li , ben “r“ dönüyorum ki ağzının içinde yuvarlayıp yutacaksın çıkmayacak bir hava. “Ne acılı bir gün değil mi?” Öyle dememiş olmalı tercüme hatası. Şişman derin genizli laflar o derin yerden akustikli geliyor. Gülümsemesi fotoğraf hızında akmıyor an […]
Isırılmış bir elma masanın üstünde. Biraz geçmiş biraz pörsümüş kararmış yarım kalmış bırakılmış. Tadı hoşuna gitmemiş. Acele biraz zamansız o da olabilir. Bir çalıntı an ağzı dolu yakalanmak. İçinden kurt çıkması yarım bir kurt en kötüsü. İlişkiler. Masa üstünde kurumaya bırakılmış aynen. Tadı hoşuna gitmemek. İlk ısırık sonrası beğenmedim bir […]
Torunuyla bir gece hıdırellez gecesi çağıldayan bir suyun başında hani Hızır ile İlyas buluştuğunda tabiat, her şey, kuşlar, hayvanlar, otlar, zaman durduğunda çığıltı da duracak anlayacak buluştuklarını ne dilenirse onu duyup o dileği yerine getirecekler ya. Sabahın şafağın günün ilk ışığında. Tam o an olsun dileğini söylesin olsun dileği. Bekliyor. […]





