Bir Hikaye Boynu Büken

Lafın orta göbeğinden yine dalıyoruz. Nerede kalmıştık?

Aşkın insana ne yaptığına gelince.

Lale eski devrinde, değerinin çok yükseldiği devirden yirminci yüz yılın başına kadar, kırık lale, lalenin kırığı yani iki veya üç temel rengine bir akıntı, bir damar bir yol olduğunda makbuldü, değerliydi, güzeldi.

Sonra birden değerlenince çiçek, biraz ilgiyi fazla görünce, ortalık biraz steril olunca kırık filan kalmadı, ilaçlar filan kırıklar o değerlendiren laleyi güzelleştiren kırıklar birden ortadan kayboluverdiler. Ne yapsalar tutmadı. Yirminci yüz yılın başında mikroskoplar genler filan baktılar, “Şeftali biti”.

O güzellikleri yapan şey Şeftali ağacının, meyvesinin bir asalağı. Şeftali ağaçlarından gelip, lale soğanlarına yerleşiyorlar, rahatsız edilmeden şeftaliyle uğraşanların kurtulmak için pek bakmadıkları bir yerde lale soğanına girip onlara bir güzellik, bir değer katıyorlar.

Sonra o kırıkları genleriyle oynayıp biraz yaptılar ama ısmarlama oldu, tadı kaçtı.

Aşk işte o şeftali bitinin lale soğanına girdiğinde yaptığı gibi insanın soğanında bir yerlerin ayarını düzenini bozup, genleriyle oynayıp fazladan bir renk, beklenmedik bir yol, bir akıntı, bir güzellik karıştırılmış savrulan bir yürek durumu ortaya çıkartmasıdır. Öyle bir haltlar edip o güzelliği bulmalı, yaşamalıdır, belki genlerle bile fazla olmadan hafif oynanabilir.

Ver şeftali bitini bekle asıl olan o. Organik, ilaçsız, DDT siz, şeftali ağacının altına ek özellikle bekle, bırak bitlensin, aşk filizlensin, gör kırık laleyi.

Soğan göz yakar mı? Bilmiyorum adı soğan göz yakması lazım.

Kırık lale gibi.

Ne çıkarsa bahtına. Büyük bir ihtimalle dünya da başka bir eşi olmayacak kadar tek ve.

Güzel çirkin demiyorum, kısa ömürlü olması da pek uzak bir olasılık değil.

Olsun varsın.

Öyle dimdik durduğunda, tam o anda, tam o an bile yeter.

Sonra boynu bükülüp yo oluşa, bir daha hiç olmayışa,değdi geçti.Bir hikaye boynu büken o kadar büyük. Yıldız kaydı bir dilek tut. İşte o kadar. Aklına yıldız kaydığında tutacağım dilek diye ezberlediklerin bile daha gelmeden ışığı bitti bile, o kadar.