Bir sıkıntılı sabaha rağmen çenesini açacak kadar neşesi kalmış ya da sabahın bu kadar hoyrat karanlığına aldırmıyordu.
– “Çok eski bir pazarlığın metasıydı dokunmak, bakmak görmek dokunduğunun ne olduğunu bilmek. Dokunulanı bilmek. Karanlığa bırakılan el yordamı hiç göremediğine dokunmalar. Genlerimize bile daha girememiş olabilir üç bilemedin dört nesil anca, o bile fazla ikinci nesil olabilir.”
Çayını koydu, masada kendine ayrılan yeri beğenmedi daha ışık gelen bir yere geçti oturdu. Çayını karıştırdı. Baktı biraz daha yavaş anlatması gerektiğini anladı. Karşıda bir anlamazlık biraz boş gibi bakış.
– “Gizliğin derin hikayesi özellikle aşkın, mahremiyetin derin hikayesini bilmek öğrenmek o kadar kolay değildir. Şimdi bile konuşulmaz anlatılmaz, konuşulamaz anlatılamaz hep bir yasak ayıp. Tarihçiler, felsefeciler, yazarlar, bilim insanları, merak edenler, merak ettiklerini saklayanlar, merak etmeleri yasaklananlar, bilmeleri doğru bulunmayanlar nasıl bir hikaye olabilir diye çaba harcasalar bile zor. Sadakat nedir? Evlilik, erotizm, tutkular, cinsellik, baştan çıkarmalar, karşılaşmalar, hoşlanmalar, arzu, zevk, haz, nasıl bir doğası, kimyası, fiziği, göz algısı, kokusu, tadı, zamanı, süresi, aşk, sevgi bağlılık, duygu, bağlanma nedir? Yapı nasıldır?
Uzun bir soru sormuştu. Tek bir soru. Nefeslendi. Bir yudum çay, bir derin nefes daha.
– “Tarım toplumuna geçmeden avcı toplayıcı olunan dönemde, sonra tarım toplumuna geçildiği dönemde, sonra Çin, Roma, İmparatorlukları aynı dönem Hindistan, Amerika, Çin Hindi yarım adası, Asya’da aşk nasıldı? Neler yasaktı? Dinler aşkı, hazzı, dokunmayı, bakmayı, görmeyi geceyi, gündüzü nasıl düzenledi? Şimdi dünya da ne oluyor?”.
Çok soru değildi kendince. Çayından bir yudum daha aldı. Pencereyi açtı soğuk, düzeltti oturduğu yeri biraz yana aldı, soğuk vurmasın.
– “Tarım toplumundan önce tek eşli olmalı insanlar zor zamanlar beslenmek daha zor, tarım toplumu çok eşli olabilir beslenme kolay, tarımda işci lazım köyler küçük akraba evliliği durumu bozar, öyleyse senede birkaç kez toplanıp başka uzak köylerden yerlerden eş bulmalı, sonra roma boşanma ilk zamanlar kolay koy kapıya kadın için kolay boşanırdı erkek sonradan öğrenirdi boşandığını. Sonra herşey yasak zamanı her şey yasak gece, karanlık, el yordamı, konuşmak, anlatmak. Bakma bir takım kitaplara birkaç çok zengin insanın anlatılan yaşadıklarına, çok az bütün dünya da. Sanayi toplumu limanlar biraz başka onlarda hastalık gırla özellikle frengi, haz aşk yok kadında erkekte. Ancak altmışlardan sonra bir şeyler. Dedim ya iki bilemedin üç nesil.”
