Bir şeylere başlamak, bir şeylere beraber başlamak karar gerektirir ortak bir karar. Birlikte gidilecek bir yolunuz olacaktır. Bazı anlarda, yollarda şuraya kadar der başlarsınız, bazı anlarda buraya kadar der bitirirsiniz, çoğu zaman bir ömür boyu gidebildiğimiz kadar der başlangıcınızda kendinize ne şu kadar yol, ne şu kadar süre diyerek kısıtlama koymazsınız. Bu bir kağıda bağlı antlaşma olur, çoğu geçerli olanı söze dayalı aynı yola, benzer yola gideceği zaten belli olanların yaptığıdır. Bu evlilik gibi hayatımızın düzenini değiştirecek bir yol da olabilir. Ticari bir ortaklık da olabilir. Bir siyasi birliktelik de olabilir.
Bunların hepsi yola çıktığınız, çıkmaya karar verdiğiniz andan itibaren kesin bir dürüstlük ister. Hiç lamı cimi olmaz bir durumdur. Dürüstlüğün ilk ihlali yol ayrımına gelinen bir noktadır. Bundan sonra gidilen yol aynı yönde olsa da birlikte değildir.
Bunları çoğu ortaklıkta, çoğu arkadaşlıkta, biten, bitmeyen dostluklarda evliliklerin başlayıp bitişlerinde görebiliriz. Bu durumun yorumcuları ise olaylara şahitlik edenlerin söyledikleridir. Koptu, kopmadı yorumlarıdır bunlar. Bu günlerde siyasi nikahların yürüyüp yürümeyeceği dürüstlüğün hangi yol sonlarına gelecek kadar sürüp sürmediğini gazete, dergi boyu, tv lerde saatleri aşan programlarda paylaşıyoruz. Dürüstlük düzeyinde kalındı mı kalınmadı mı? Tartışılacak olan konu o. Eğer bu söylemlerin içinde dürüstlüğün izinde bir çizik oluşmuş kanaati çıkarsa bir yol öyküsü daha bitecek. Evliliklerde böyle bitişler sonucunda yola çıkılan kişinin tabiri yerindeyse bitirilme yoluna da çıkılır ve sıkı birlikteliğin sıkı hem de çok sıkı haşin bir düşmanlığa dönüşüyor.
Bakalım sonuç ne olacak?