Post Tagged with: "ağlamak"

Bitsin Ayrılık Diyorlar

Artık bir daha edilmeyecek bir dans. Çok eski zamanlardan son olduğu bilinmeden. Bulutlu sisli eskiden kalmış eskimeden. Üzerinde dantel bir örtü varmışçasına. Son olduğunu bilmeden. Gözlere bakıyorlardı. Rengi bile umurunda değildi içinde kendileri vardı göz bebeklerinde ve damlalarca yaş süzülüyordu yanaklarına. Bitiyor gibiydi bitmezdi eminlerdi bir yerde bir yerden tekrar […]

Ağlamak Güzeldir

“Bu ağlayışım güçsüzlük olarak algılanmasın” Bir yerlerde buna benzer ya da bu kelimelerle söylenmiş cümleyi duyuyorsunuz. Güçsüzlük olarak algılanmasın. Algılansın. Yetmez güçsüz ol gerçekten. Güç dediğin ne? İnsan olmak bir filden bir aslandan bir karıncadan bir akrepten farklı olmak, gücün kadar güçsüz olmayı düşüncenin gücünün fiziksel gücünü içsel gücünü yok […]

Benim Dediğim Gibi

“Zaten uçurumun kenarında olan birine ilk adımı o atsın” denilemez. Nazım “İnsan ölçeğini bile bile nasıl yaşar? Ya çıldırır ya ölçeğini unutur” der. Yaşananlara ağla, ağladık boş ver. Yaşanmamışlıklara ayrı ayrı belki aynı anda ağladık, seni bilmem ben öyle. Birlikte ağlayamayacağımız şeylere yaşanmayacaklara ağlayalım gel aynı anda birlikte olmadan ayrı […]

Beklememek Hali

Yaşamışınızdır. Farketmemiş olabilirsiniz ama bilirsiniz. Tam da ağlamadan az önceyi. Birden haydi cumburlop başlamaz ağlamak. Bir öncesi an vardır. Eskilerin kelimesi İdrak edilene kadar geçen zaman. Ağlamak neyin ne olduğunu, nasıl olduğunu beynin kabulünden sonra başlar. Beyin kabul etmeden önce görüşme, inceleme, soruşturma doğrulama durumunda ki halidir ağlamadan az önce […]

O Hep Ağladı

Satırları sildi. Hıçkırarak ağladı. Domatesi seçti. Vaz geçti seçmekten doldurdu biraz daha fazla bile. Ağladı. Domatesleri doğrarken ağladı. Soğan soyarken gülümsedi sadece. Satırları yeniden yazmayı denedi. Yemeğe biraz acı biber kattı. Ağladı. Alışverişe gitti. Seçti, beğenmedi, beğendi almadı, aldı, hoşuna gitmedi. Ağladı. Müzik çaldı, dinledi hüzünlendi, hüzün yetmedi ağladı. Dinlemedi […]