Nazım okunurdu eskiden. Bir küçük topluluk kurulup sohbet biraz sakızlandı mı, biri çıkar bir nazım çağrısı yaparcasına iki satır ondan okur. Ötekiler geri kalmamak için başlarlardı şiirlere. Sonra başka şairler de okunur, ama ne yapar ne edilir Nazım’a geri dönülürdü. Eski sohbetlerin bu bölümü çokça sesli de olmazdı. Eeee şiir […]
Yaşam
Düşünüyorum… Güneş ışıklarının yakıcı sıcaklığından saklanacak karanlık yerler aradığım günlerin birinde ayrılığın sıcaklığını yaşadığım saatlerdi. Gecesi bile terden yaşanmıyordu. Küçük bir öykü yaşanıyordu sanki. Baş ucumda senin gölgen vardı. Nefretle, özlemin bitiştiği yerde duruyordu. Çok yıllar. Çok on yıllar geçse bile o anın sıcaklığı yakıyor nedense. Kulağımda halâ o aynı […]
Dünyayı dolaşmak isteriz çoğumuz. Her köşesini görmek. Her yerini bilmek. Olmuyor. Olamaz. Olsa da o kadar çok yeri öyle sıcağı sıcağına yaşamak kolay değil. Güzel yerleri özellikle büyük kentleri caddeleri sokaklarıyla dolaşmak. Bunu bir nebze yapabiliyorum. Benim zevkimde bu. Bütün Fransa’yı Fransa bisiklet turu ile yıllardır dolaşıyorum neredeyse. İtalya’yı yine […]
Paçozlaşıyoruz. Kelime benim değil Alev Alatlı’nın… Hödükleşiyoruz.. Kelime benim değil İlber Ortaylı’nın… Ne oluyoruz yani? Soru benim… Ne demek istediklerini bilgi sorulu yarışmalarda başarılı yarışmacıların bilemedikleri, bize göre bilmeyenin olmadığını zannettiğimiz sorulara hayat başarısı göstermiş bir yerlere çıkabilmiş yarışmacıların verdiği cevaplara bakarak anlıyoruz. Bir dolu kelimeyi unuttuk artık… Anlamlarını bir […]