Küçük dişin arasına sıkışmayanından kaçanından çekirdeği de küçük. Biliyorum bir yerlerinden yaralı yarası ağır tuz döküp tuz değil belki ateşle dağlamak dağlanmasına yardım etmek serinletmek üflemek belki. Çoğu yalnız kalmak istiyorsun diye sormamak acını bilmek bilmemezlikten gelmek sohbetle acıyı bölmek ya yaranda daha beter birde irinlenirse korkusu. Sen biliyorsun ben […]
Post Tagged with: "yalnızlık"
Bir kırk ayağın bile ayaklarından bir kısmını yok etmedikçe bir yerlere gitmesine engel olamazsınız. Ki kırk ayağın adının aksine yüzlere varan ayağı vardır. Öyle bir iki iki de burada dörtle filan olacak iş değil, daha önce öyleydi şimdi değişti. Evliliğin bu şartlarda olmayacağını bütün analar babalar bakmayın evli olan herkes […]
Nefesin kuru gözyaşı daha değmemiş dudaklarına. Şiir gibi yaşanır zannediyorsun hayatı değil hiç öyle yaşanmıyor. Büyümüş annenin dediği gibi eşek kadar olmuşsun yaş kemale ermiş çoktan. Acılar binlercesini yaşamışsın daha değişiği var mı fantezisi bile kalmamış. Karşına oturtmuşsun hayatı kaç kere astığın kestiğin binecek binlerce kere zindanlarda çürütmeye karar verdiğin […]
Gece hep bir sessizliğin koynuna girercesine bir sokulurcasına ışıklardan kaçarcasına soluğun sesini dinlercesine kıpırtısız aslan ilerleyişinde parmak ucuna basarak gelir. Hep öyle gelir denilince istisnası az olduğundan hep. Yalnızlıkla beraber geldiğinde tutamadığında yalnızlığın fazla kaçırmışlığını dizginleyemediğinde yalnızlığın çıldırmışlığını katıldığında istemeden kerhen de olsa şarkısına biraz yaygın biraz nefessiz biraz küsülmüşünden […]
Tarafımdan sabaha kadar dinlendi içinde keder ve yalnızlık olan bütün bir şarkı. Şarkının adı önemli değil içinde zaten sende yoksun. Zamanın bir yerinde düştün mü? Kaçtın mı? Sıkılıp kalkıp gittin mi? Her neyse içinde artık senin olmadığın şarkı içinde sen yoksun. Şiirlerde modan mı geçti olmadı en başından beri hiç […]
