Post Tagged with: "geçmiş"

Yer Çekimi Yerine Gök Çekimi

Geçmişe gideceksin. Öyle elini kolunu sallaya sallaya hadi gidelim ben geldim. Hayal kurarken bile biraz denk duracaksın. Kendime söylüyorum üstünüze alınmayın size değil. Siz ne yaparsanız yapın. Kubura oturup geriye doğru gidildiğinde elinizde elmayla çıkacaksın son ısırığı elmaya tam yuvasına yerleştireceksiniz elma bütün bir değeri geri yürümek. Dedim ya hayal […]

Gidenlerin Ardından Söylenen

Binlerce oturanı olan masada yalnız gecenin en renksiz anında neyin yanına meze karanlığında sana da ciços el sallamasıyla oturup geceyi dibine kadar bitirmecesine yangın yeri yürekle baş başa tek başına. Çıkıp gelsene haydi, kadehi kaldırmacasına gittiğin gibi eyvallah demeden bir şarkının bitiş nakaratıymışçasına bir çığlığa binerek. Rüyalara, düşlere gitmek üzere […]

Yaşamın Başka Adı

Yaşamanın başka bir adını bulma zamanı gelmiş olmalıydı. Kendini koydu masaya, masanın öteki tarafına da geçti. Kendinin ötekisi olmaya oturdu. Paylaşmadıklarını, anlatmadıklarını, kendine rağmenleri sorgulamaya oturdu. Kuvvetli ışığın altında olmasa da öyle yara bere filan can yakma büyükçe can yakma fiziki aletler yok kelimeler var. Geçmişin kelimeleri. Elinden tut kendi […]

Nefes Alınacak Bir Yer

Hava sıcak gölge bir yere, nefes alınacak bir yere oturuyor. Öyle betona. Kitabın satır aralarında bile olsa. Sıcak bunaltıyor. Endaamede’yi tanır mısınız? Adı öyle yazılmıyor, böyle okunmuyor bile olması muhtemel. Böyle çağrılsa bakmayacak olabilir, etrafta bu tuhaf seslenişle kim ne çağrılıyor bakınışı. Bir kitabın satır aralarında betona oturan genç tanıştırdı. […]

Bir Göl Kenarı Düzgünlüğü

Tezer Özlü kelimelerin nasıl az can yakacağından dem vurmuyordu, kurşun sayıyordu, can yakar diyordu. Yara açar, kanar üstüne ne basarsan bas, ne kapatırsan. Unutulmamışlardan, unutulamayanlardan dediği gibi geçmişi düzeltmek. El yordamı kırışıklığını almak, ütülü gibi olmasa da düzgün televizyon örtüsü düzeltmesi annenin çay koymaya giderken. Çay içer misin? Kimseden bir […]