“Otur beş”. Şimdiler de kaç? Beşe kadar not vardı. Pekiyi beş. Sınıfta kalma vardı, ilkokul birinci sınıfta bile. Ceza vardı. Köşeye çöp kutusuna gidip kalem açma da.
Aldım verdim seçmecesi.
Onun ayağı büyük olmaz. Büyük olsa ne yazar mesafe belli. Olmaz onun ayağı büyük.
Karne alınca ağlamalar, ikmale kalmalar. Sessiz olun bırakır valla. Çıt yok bırakır.
Bütün sınıf kırmızı kurdaleli göğüste. Yakalar kolalı boyunlar kızarık.
O sana aşık. Ne yalan söylüyon. Aşık maşık da ne demek kulağınızı çekerim ikinizin de sende sus bakayım.
Şimdikiler bilmez. Aşık olunca birlikte kulak çekilmece. Sen oynadın mı hiç? Hep Pekiyi.
“Elin oğlu nasıl çalışıyor gördün mü?”. “Mustafa amcaya sen ne diye el diyon. Mualla Teyzeyi eliyle dövüyor ondan mı?”, “Elimin tersi geliyor ağzına. Sen sus bakayım. Hem çalışmaz hem dedikodu. Sana mı kalmış? Geç bakayım dersinin başına “.
“Aldım verdim onun ayağı büyük”.”Tamam lan önce sen seç”.
“Ooo lili lili lili papa ali. Mitatta tahta biz gidiyoruz bu hafta.”
Kulağınızı çekti değil mi? Utandım aşık deyince. Aşık mı? Defterine kenar süsü senin adının baş harfini yapmış hep. Büyüyünce seninle evlenecekmiş.
Şimdikiler bilmez. Büyüyünce.
Paşa çayı içer misin? Çay dedin aklıma geldi
“Sen benim nişanlım ol”. “İyisin yine gül gibi kız”. “Ona dayım aşık ama ben daha çocuğum”.”Sus bakiim ağzına biber sürerim”.” Sen benim nişanlım ol boş ver dayını”.
Şimdikiler bilmez.
Tamam altı da haftaym on iki de biter. Üç korner bi penaltı. Kale küçük penaltı da kaleci ters dönsün.
Baban gelmeden gel bakiim eve sana diyom.
Beş dakka daha. Laa topu bize bırak biz getiririz.
“Yine komşunun camını kırmışsın”. “Top denk geldi.”. “Ben şimdi sana denk getireceğim. Sana sokakta oynamayın demedim mi? Topu aldığıma pişman ettin”.
Hepsi Pekiyi.
Şimdikiler bilmez.
“İneğimiz doğurdu adı olsun kel Fatma”. “Saçımı tararken acıtma”. “Sen de denk dur”.
Veleybol oynayalım mı? Yakan top mu? Peki ama azız . Oğlanları çağırınca topu alıp bize atmıyorlar sonra.
Çağırmayalım zaten kulaklarınızı çekti şimdi görünce şaplağı yersiniz.
Hem elimin tersi de dedi. Saçını da çeker.
Şimdikiler bilmez.
Tamam ben gözlüğü alıyorum. Gözlük sen gel tombalakta senin.
Tombalak deme.
Oğlum çağlaya dalalım gidip.
Aşşa mahallede kavga çıkıyor hep. Yendik ya .
Şimdikiler ne çok şey biliyor olmalılar bunlara burun kıvırdıklarına göre.
Bir de tam bön bakarken Coğrafya hocam ani bir hareketle ‘Kalk Simav, son cümlemi tekrarla !’derdi. Kem küm …Otur sıfır. Hay senin gibi hocanın derdim. Uğraş dur notu yükseltmeye. Parmak uçlarımızı bileştirip uçlarına vurulması? kabahatliler ve göz yumanlar diyerek sıradan. Az yemedik. Bazı kulakların kızarıp uzadığını çok hatırlarım ben. O zamanlarda yaşadığınıza göre tevellüt çok da az sayılmaz. Al sana bir gizem daha. Yok merak etmeyeceğim. Ergeç bir gün bir ip ucunu daha yakalarım. Yalnız yazılarda ferahlama hissediyorum. Bu iyi. Kaçtım ben.
Kırık döküklükleri filan dert etmiyorum önemli olan beni böyle yapan şeyler kendimi kaliteli hissediyorum farklı üstelik. Lise bitirme sınavı bile vardı. Bizi olgunlaştıran bunlar oldu derim laf arasında. Sene bin yüzler filan orta çağ lambanın fitili yeni icat edilmiş kağnı sesi geceyi yırtıyor. Epey uzak gibi gelmiyor mu size de.