Neden Diye Sorulması Lazım

yasamak

Adettendir. Lafa orta göbeğinden girilir. En son söylenecek olanı taa en başta söylenir. Zaten ne söylenecekse en başta söylerseniz dinlenir aslında yirmi saniye sonra kimse kimseyi dinlemez o yüzden uzun konuşmaların alkışlanacak yerleri karışır alkışlanacak yerde sus pus kimse alkışlamaz alkışlanmayacak yerde bir alkış bir kıyamet her kes birbirine bakar ne dedi ben kaçırdım bakışı bir yığın çokça üretilmiş. Neden diye sorulması lazım kimse sormaz bile.

Feynman boşluklardan boşluktan dalgalar dalgalardan parçacıklar var olduğunu iddia etmişti. Elinde sağlam ve dişe dokunur bu zamana kadar pek olumsuzlanmamış denklemleri de vardı. Teori tutmuştu. Sicimlerinde öyle bir ortaya çıkış hikayeleri olma ihtimali var gibi duruyor. Hiçten var olan dalgalar parçalar parçacıklar sicimler. Sonra yok olmalar belki de hiç var olmamış gibi.

Orkestra koskoca orkestra sus pus sonra ortaya bir senfoni muhteşem. Aşk o da öyle hiçbir şey yokken ortada kitaplar daha kucakta çarpışılmamışken belki de bakışlar daha birbirine girmemişken ben seni sen beni daha çok daha az girişmişlikleri yokken hiçken her şey birden aynen öyle birden dalgalar gibi ortaya okyanus azgın dalgaları gibi sonrası bitişi süt liman. Kavgalar tanımadığınız bir dolu insanla bir dolu insana tanımadığınız bir dolu insanın size yaptıkları yapacakları.

Sevgiler hiç olmamışlardan gelip var olmalara yok olmalara yitip gitmelere değişmelere nefrete bile varmalara.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

code