Canınızı sıkıyorum. Epeydir de ekonomi konusunda laflamıyorduk.
Ekonomi okuyanlar bilir hayal satın alır, satar belki o yüzden.
Güzel kardeşi gösterip çirkin ablanın everildiği hikayeler, filmler, gerçekler vardır.
Botoks, kaplama malzemeleri, boyalar, eğri büğrü aynalar, kendini dünya güzeli sanma, bir de kendi yalanlarına inanma.
Manav da bir hareket etiketlerde belli günlerde bir ucuzluk sonra yine eski iriliklerine geri dönen rakamlar.
Boyaya boyaya gidiyoruz. Eşeği boyasam babama anam diye bir memleketin pazarlığı. Bunu hepimiz biliyoruz. Beklenmedik yükselmeler inmeler.
En cıvcıvlı zamanlar da tavanlar dipler. Bir de turizm ölmüş diyorlar yoğun bakımda makineye bağlı. Kıyı şeridinde kırk milyon bu sene ne olacağını kahve falı bile bir şeyler söyler. Tarımcılar ne ekmeyeyim bu sene? Biz kaçtan satamayız?
Eleştirmek için birilerini kötülemek değil amacım. Hep böyleydik.
Benzinin ortalıkta çok yaygın bulunduğu ortamda bir kıvılcım yün kazak yangını çıkartacak çekincem o.
Suriyeli çalıştırıyoruz iyi güzel ucuz ne de olsa. Bedeli işe almadığımız gençler. Gençler çalışmayınca sigorta primleri ne zaman tamamlanacak? Yirmi sene sonra ihtiyarlaşınca tamamlaması o kadar kolay değil o kadar zor oluyor ki primleri doldurmaya çalışmak.
Epeydir laflamıyorduk.
